Neden Sabahları Daha Az Tartılırsınız?

Sabahları neden daha az tartılırsınız? Sabahları daha az kilo almak birçok kişi tarafından fark edilen ve çeşitli faktörlerden kaynaklandığına inanılan bir olgudur. Bu faktörlerden bazıları, örneğin geceleri geride bırakılan giysilerin ve diğer eşyaların ağırlığı gibi nispeten basit olsa da, diğerleri uyku sırasındaki daha karmaşık vücut değişiklikleriyle ilgili olabilir.
Burada, sabahları neden daha az kilo aldığınızın olası nedenlerini tartışacağız ve bu fenomeni anlamanın, genel sağlığımızı olumlu yönde etkileyebilecek daha sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarına nasıl yol açabileceğini keşfedeceğiz.
Gecelik dehidrasyon
Bir kişi, birkaç faktör nedeniyle genellikle sabahları günün diğer saatlerine göre daha az kilo alır. Ana sebeplerden biri gece boyunca su kaybıdır. Uyku sırasında vücut doğal olarak nefes alma ve terleme yoluyla nemi kaybeder. Su insan vücudunun büyük bir yüzdesini oluşturduğundan, bu ağırlıkta bir azalmaya neden olabilir. Ek olarak, uyku sırasında insanlar ek yiyecek veya sıvı almazlar, bu nedenle vücutları çok fazla su tutmaz.
Azaltılmış gıda alımı
Birinin sabahları daha az kilo almasının bir başka nedeni de, gece yiyecek alımının azalmasıdır. İnsanlar hiçbir şey yemeden yattıklarında, vücut bu yiyeceklerin sağlayacağı ekstra kalorilere ve besinlere erişemez ve bu da genel kiloda bir azalmaya yol açar. Bu değişiklikler küçük ve geçici olsa da, daha düşük bir sabah ağırlığına katkıda bulunabilirler. Nihayetinde, bir kişinin sabah ağırlığı, yatmadan önce ne yediği, ne kadar su içtiği ve gün boyunca ne kadar aktif olduğu gibi birçok faktöre bağlı olacaktır.
Vücut sıvılarının kaybı
Önemli bir faktör, uyurken gece boyunca vücut sıvılarını kaybetmemizdir. Ayrıca uyku sırasında, her ikisi de vücut ağırlığımızı azaltan idrar yapma ve karbondioksiti soluma gibi atık ürünleri de atıyoruz. Ayrıca gün içinde yemek yedikten veya sıvı içtikten sonra vücudumuz bu maddelerden geçici olarak kilo alır. Bu, sabah uyandığımızda, çoğu insan yatmadan birkaç saat önce yemek yemediği veya içmediği için fazla kiloların çoğunun kaybolduğu anlamına gelir. Bu, vücut ağırlığımızda sabah ve akşam arasında önemli bir farka neden olabilir.
Atık ürünlerin atılması
Daha sonra vücudumuz gece uyurken dışkı gibi atık ürünleri de dışarı atar. Bu atık ürünler vücut ağırlığımızın önemli bir bölümünü oluşturur ve vücudumuzdan atıldığında toplam ağırlığımız üzerinde gözle görülür bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle, sıvı kaybı ve atık giderme, insanların sabahları geç saatlere göre önemli ölçüde daha az kilo almasına neden olabilir.
Azalan glikojen depolaması
Sabahları daha az tartılmanızın nedeni budur. Glikojen, karbonhidratlardan elde edilen ve kas ve karaciğerde glikoz olarak depolanan bir enerji kaynağıdır. Gün boyunca yeterince karbonhidrat tüketmediğinizde, vücudunuz depolanan glikojenin bir kısmını enerji için kullanır. Bu, vücutta depolanan glikojeni tüketerek daha düşük bir ağırlık okumasına neden olur.
Azaltılmış tuz seviyeleri
İnsanların sabahları daha az kilo almalarının bir başka olası açıklaması da tuz seviyelerinin düşmesidir. Sodyum, sıvıların dengelenmesinde önemli bir rol oynar ve bir kişinin ağırlığının, ne kadar sodyum bulunduğuna bağlı olarak dalgalanmasına neden olabilir. Birisi gün içinde çok fazla tuzlu yiyecek tüketmişse, vücutları daha fazla su tutacak ve bu da daha yüksek bir ağırlık okumasıyla sonuçlanacaktır. Bununla birlikte, birisi yatmadan önce tuz açısından zengin bir yiyecek yememişse, vücudunun tüm bu fazla suyu dışarı atmak için zamanı olacaktır ve bu da sabahları daha düşük bir ağırlık okumasıyla sonuçlanacaktır.
Doğal solunum döngüsü
Doğal solunum döngüsü, uyurken meydana gelen bir olgudur: nefes alma hızımız yavaşlar, bu da kan dolaşımındaki oksijenin azalmasına ve ağırlığın azalmasına neden olur. Bu etki sabahları daha belirgindir çünkü gece boyunca uzun bir süre bilinçsiz kalırız ve vücudumuzun oksijen almak için daha az fırsatı olur. Sonuç olarak vücudumuz sabahları günün diğer saatlerine göre daha az ağırdır.
Uyku sırasında giyilen daha hafif giysiler
Genellikle insanlar uyurken pijama veya gecelik gibi hafif, bol giysiler giyerler. Bu tür giysiler rahat olacak ve kişinin vücuduna gereksiz ağırlık veya hacim kazandırmayacak şekilde tasarlanmıştır. Sonuç olarak, bireyler sabah kalktıklarında giyecekleri toplam ağırlığın azalmasına katkıda bulunur. Bu, uyku sırasında ne tür giysiler giyildiğine bağlı olarak değişebilir; örneğin, yatağa kışlık bir mont giymek tam tersi bir etki yaratır.
Gıda alımının olmaması
Genellikle bireyler yetersiz besin alımı nedeniyle sabahları daha az kilo alırlar. Yiyecekleri parçalama ve besinlerini emme sindirim süreci, gün boyunca kilo alımına neden olur. Gece boyunca kişi uyurken yemek yemez; bu nedenle, vücudun kütleye dönüştürecek yeni malzemesi yoktur. Sonuç olarak, bu gıda alımı eksikliği, sabah tartıldığında daha düşük vücut ağırlığına yol açar.
Doğal metabolik dalgalanmalar
Gece meydana gelen metabolik dalgalanmalarda kortizol, ghrelin ve adrenalin gibi hormonlar önemli rol oynar. Kortizol, vücudunuza enerji rezervlerini serbest bırakması için sinyal göndererek enerji üretimini etkileyen bir “stres hormonu” görevi görürken, Ghrelin, açlığı ve istekleri düzenleyen iştah hormonu olarak bilinir. Adrenalin ise kısa süreli enerji patlamalarını tetikler. Bu hormonların üçü de gece boyunca birlikte çalışarak kiloda geçici bir azalmaya neden olur ve bu da sabah uyandığınızda daha düşük bir kilo ile sonuçlanır.
Son sözler
Sabahları neden daha az tartılırsınız? Sabahları daha az kilo alma fenomeni, şaşırtıcı derecede yaygın bir olaydır. Çalışmalar, ortalama bir kişinin sabahları, gece olduğundan ortalama 1-3 kilo daha az olduğunu göstermiştir. Bu daha hafif ağırlık, genellikle vücudun su kaybetmesine neden olabilen solunum ve terleme gibi doğal vücut süreçlerine atfedilir.
Bu ağırlık farkına katkıda bulunan diğer faktörler arasında sindirim ve duruş değişiklikleri ile gün boyunca diyetteki değişiklikler yer alır. Nihayetinde, sabahları daha az kilo almak tamamen normal bir olgudur ve başka hastalık belirtileri veya birkaç gün veya hafta içinde dramatik kilo değişiklikleri olmadıkça endişe nedeni olmamalıdır.